Ne'ydi aşk sevgili;
seni görmeden sana seslenmek mi?
Yoksa dağı taşı delmek mi?
Ne'ydi aşk sevgili;
içinde umutlar yeşertmek mi ?
Yoksa Derviş misali sabretmek mi?
Ne'ydi aşk sevgili;
yüzünü kitap gibi ezberlemek mi?
Yoksa son bir umut deyip beklemek mi?
Ne'ydi aşk sevgili;
hayat dolu gülmek mi?
Yoksa hıçkıra hıçkıra seni dile getirmek mi?
Ne'ydi aşk sevgili;
bir çiçek olup karda bitmek mi?
Yoksa sevdan ile küle dönmek mi?
Ne'ydi aşk sevgili;
yağan yağmurda şarkı söylemek mi?
yoksa her damlasında seni görmek mi?
HOŞ GELDİNİZZ
merhaba arkadaşlar sayfama hoş geldiniz hepiniz
iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...
iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...
30 Mayıs 2011 Pazartesi
26 Mayıs 2011 Perşembe
Küçüktüm....Mutluydum :((
küçüktüm mutluydum...
toz pembe hayatım,
kocaman bir dünyam,
umut dolu ve çalınmamış hayallerim vardı....
küçüktüm mutluydum...
saf ve tertemiz duygularım,
menfaat beklemeyen arkadaşlarım,
yaşama sevinciyle dolu bir kalbim vardı...
küçüktüm mutluydum...
hergün düşüp yara bere içinde kalmalarım,
akşam ezanından sonra eve geldigim için babamdan yediğim tokat sonrası bir köşeye çekilip sessizce ağlamalarım olsada mutluydum...
büyüdüm mutsuzum...
artık toz pembe hayatımdan geriye kalan,
viran olmuş bir hayat,
küçülmüş dünyamda üstü tozlanmış artık yığını hayallerim sadece...
büyüdüm mutsuzum...
çalınıp kirletilmiş duygularım,
kendini arkadaş olarak nitelendiren "çıkarcı"insan yığını,
ve yaşama sevinci solmuş,
güveni sarsılmış,
ölüme biraz daha yaklaşmak için yarını bekleyen bir kalbim var...
toz pembe hayatım,
kocaman bir dünyam,
umut dolu ve çalınmamış hayallerim vardı....
küçüktüm mutluydum...
saf ve tertemiz duygularım,
menfaat beklemeyen arkadaşlarım,
yaşama sevinciyle dolu bir kalbim vardı...
küçüktüm mutluydum...
hergün düşüp yara bere içinde kalmalarım,
akşam ezanından sonra eve geldigim için babamdan yediğim tokat sonrası bir köşeye çekilip sessizce ağlamalarım olsada mutluydum...
büyüdüm mutsuzum...
artık toz pembe hayatımdan geriye kalan,
viran olmuş bir hayat,
küçülmüş dünyamda üstü tozlanmış artık yığını hayallerim sadece...
büyüdüm mutsuzum...
çalınıp kirletilmiş duygularım,
kendini arkadaş olarak nitelendiren "çıkarcı"insan yığını,
ve yaşama sevinci solmuş,
güveni sarsılmış,
ölüme biraz daha yaklaşmak için yarını bekleyen bir kalbim var...
boğuyor artık bu şehir beni...
bu şehir dar geliyor artık bana.
çekip gitmek istiyorum bir gece yarısı,ansızın...
tek kelime etmeden,sessizce.....
boğuyor artık bu şehir beni,
tüm özlemlerimi almak istiyormuşcasına,
tüm hayallerimi çalacakmışcasına...
gitmek istiyorum,
hüngür hüngür ağlayarak,
haykıra haykıra,bagıra bagıra,
tüm nefretimi kusarak gitmek istiyorum...
boğuyor artık bu şehir beni,
hayatımı elimden alıyormuşcasına,
geleceğe inşa ettiğim mutluluğumu yıkıyormuşcasına...
kaldıramaz bu büyük acıyı küçük bedenim,
dayanmaz bu ızdıraba minik kalbim,
boğuyor artık bu şehir beni,
gitmek istiyorum,gitmek istiyorum....
25 Mayıs 2011 Çarşamba
uzun aradan sonra....
evet uzun bir aradan sonra sevdigim ama yapmadığım işim olan yazmaya (kendi çapımda) tekrar başladım...
bu bloguda henüz yarım saat dahi olmadı açalı :)
e ilk yayınımı bu şekilde yapayım dedim çünki bu yazıyı hakeden birisi var YUSRA CEYLAN.
yazmaya tekrar başlamam için üsteleyen,baskı kuran,fikirlerimi değiştiren arkadaşım yusra....
iyiki varsın....
dediğim gibi ilk yazımı,ilk hakkımı bu şekilde kullanmak istedim umarım beğeneceğiniz yazılarla çıkarım karşınıza bir dahaki sefere....
bu bloguda henüz yarım saat dahi olmadı açalı :)
e ilk yayınımı bu şekilde yapayım dedim çünki bu yazıyı hakeden birisi var YUSRA CEYLAN.
yazmaya tekrar başlamam için üsteleyen,baskı kuran,fikirlerimi değiştiren arkadaşım yusra....
iyiki varsın....
dediğim gibi ilk yazımı,ilk hakkımı bu şekilde kullanmak istedim umarım beğeneceğiniz yazılarla çıkarım karşınıza bir dahaki sefere....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)